Battlefield ismi artık neredeyse çok oyunculu savaş oyunu ile eş anlamlı hale geldi. İnsanları bilgisayarları başına kilitleyip bitmek bilmeyen savaşlarla kıran kırana mücadele ettiren, bir çok silah, ekipman ve araç ile zevkli zaman geçirten Battlefield, EA DICE tarafından konsollara uyarlandı. Xbox 360 ve Playstation 3 için çıkacak olan Battlefield: Bad Company, PC oyuncularını kıskandıracak yeniliklere sahip. Betası Xbox 360 üzerinden Mart – Nisan ayları arasında yapılarak tamamlandı ve oynanabilir demosu Haziran başında çıktı oyunun, resmi çıkış tarihi olan 27 Haziran’dan önce demodan edinilen izlenimlere şöyle basitçe bir değinelim.
Yeni nesil konsolların en büyük getirisi daha gelişmiş grafikler ya da kaliteli oyunlardan çok aslında konsola getirdiği online ve çok oyunculu desteği oldu dersek hiç de garip kaçmaz sanırım. Ne de olsa insanlar tek bir ekranın ikiye bölünüp oynandığı birkaç kişilik oyunlardan çok konsollarında diğer insanlara karşı evlerinden oynamayı çok daha fazla tercih ediyor. Oyun yapımcıları bu yeni olanakları elbette fark ettiler derhal ve piyasaya ya konsollara özel ya da PC oyunlarından yola çıkılmış çok oyunculu yapımlar sürmeye başladılar. Battlefield 2'nin hemen ardından haberleri yayılan Battlefield: Bad Company, ortaya çıkışının nerdeyse on altı ay ardından resmi olarak duyurulmuştu, artık çıkmasına sayılı günler var ve demosu ile bizleri nelerin beklediğini görmek mümkün.
Bad Company, diğer Battlefield oyunlarından alışık olduğumuz üzere bir FPS, kamera açışı birinci şahıstan. Ancak alışık olmadığımız bir şey var ki o da bu sefer, çok oyunculu klasik moda ek olarak, bir de tek kişilik hikaye modu var elimizde Battefield olarak. Öncelikle bu heyecanla beklenen ve merak uyandırıcı tek kişilik hikayeye bakalım.
Oyunun isminde ipuçları verilen tek kişilik hikayede kahramanlarımız 4 adet haylaz Amerikan askeri. Olay yakın bir gelecekte, hayali bir Doğu Avrupa ülkesi olan Serkozache’de geçiyor. Arka planda klasik bir Rus-Amerikan savaşı var, ama Bad Company’nin hikayesi kahramanlık yapacağınız bir savaş değil, çok daha basit, ve çoğu FPS'de olmayan bir şeye sahip, bir mizah anlayışına. Oyunda yönettiğimiz karakter 222.Ordu taburunun B bölüğünde bir yeni yetme olan Preston Marlowe. B bölüğünün dört zırtapoz askeri, bir gün altın yüklü bir kamyon görürler yoldan geçen, ekip izinsiz ve emirsiz bir şekilde kaçarak, Sam Amca'nın onlara böyle bir fırsatı göz ardı edecek kadar para ödemediğine kanaat getirirler. Demoda ilk kısımları oynanabilen birinci bölüm kamyonun peşinden koşmaya başladıklarında start alıyor, kamyonun tarafsız bir bölgeye girmesi, emirlere aldırış etmeyi pek sevmeyen bu arkadaşlar için bir engel teşkil etmiyor ve sınırı, yasak olmasına rağmen, geçiyorlar.
Bu lakayık askerler, oyuna eğlenceli ve esprili bir hava katmakta oldukça işe yarıyor. Konunun ciddiyetsizliği de sürekli olarak dünyayı şeytani sadist diktatörlerden kurtarmaya çalışan batı askerleri konseptinden bayanlar için ideal.
Bölümler içerisinde görevleri tamamlarken, a noktasından b noktasına nasıl ve nereden gideceğiniz söylenmiyor, bir sonraki toplanma noktası, varsa spesifik bir yer, uzaktan gösterilen işaretle belirtiliyor, artık nasıl giderseniz gidin, tercihen tek parça halinde. Karşınıza çıkan engellerde ve çatışmalarda nasıl bir yol alacağınız size kalmış, sayısız araç ve silah kitleri arasından seçim yaparak ortamı bir çok şekilde kontrol altına alıyorsunuz. Ekip sizin dışınızda üç kişiden oluşsa da onları endişe etmenize gerek yok, diğer arkadaşlarınızın kendi yapay zekaları var ve ne zaman size yardım edeceklerini, ne zaman yola devam edeceklerini iyi biliyorlar, haliyle tek tek emirler vermeniz gerekmiyor. Takım emirlerini veren bir çavuş, bir patlayıcı uzmanı ve yıldırma ateşi sunma hünerine sahip bir beyefendi ekibin diğer üyeleri.
Demonun ilk dakikalarından itibaren EA DICE’ın yeni Frostbite grafik motorunun kudretini görmek mümkün. DICE’ın genel müdürü Patrick Söderlund, EA’in düzenlediği bir basın toplantısında şirketinin, işin en başında PS2 ya da Xbox'da yapılamayacak bir oyun yaratmayı amaçladığını söyleyerek, örnek olarak Gears of War'un yeni nesil bir konsola üretilebileceğini ama bunun grafik alanında bir çok kısıtlamaya neden olacağını söylemişti. Frostbite motoru sadece daha güzel grafikler yaratmak için yeni bir yöntem değil, daha önce yapılması mümkün olmayan yeni bir oynanabilirlik özelliği yaratmak için üretildi. Bu oyunda karşımıza çıkan özellik, tamamen yok edilebilir çevre ve yapılar.
Yok edilebilir çevre özellikleri daha önce yapılmıştı. PC platformundaki Company of Heroes yok edilebilir fizik motoruna sahipti, ama sadece bir RTS idi. Red Faction’da etrafta patlatıp yok edebilecek bir çok çevre özelliği vardı ama bazı zeminler yok edilemiyordu. Diğer çeşitli FPS oyunlarında benzer özellikler görüldü ama çoğu patlama önceden planlanmış animasyonlardı. Bad Company’de havaya uçuramayacağınız bir şey yok.
Otluk zemine atılan el bombaları, bitki örtüsünü havaya uçururken toprakta kara bir iz ile birlikte patlamanın olduğu yerde ufak bir oyuk bırakıyor. Binalar, duvarlar, çitler, heykeller, kulübeler, araçlar, ağaçlar ve geri kalan her bir şeyi tuzla buz etmek, doğru miktarda ateş gücü kullandığınız müddetçe, elinizde. Bir binaya roketatarla ateş ettiğinizde yakındaki tüm camları kıran bir şok dalgası çıkıyor ve roketin isabet ettiği yerde bir delik açılıyor. Binaların içinde saklanıp pencerelerden sizi avlarken bu oldukça işimize geliyor, bir tank mermisi yahut iyi yerleştirilmiş patlayıcılar duvarları havaya uçurup kendilerini savunmasız bırakıyor. Havan topu saldırıları ise ortalığı dümdüz ediyor.
Oynanış tarzı Gears of War oynayanlara tanıdık gelecektir, öldüğünüz zaman en son kaydedilen oyundan değil en son geçilen kontrol noktasından başlıyorsunuz tekrar ve sanki siz hiç ölmemişsiniz gibi oyun devam etmekte bu esnada, çok oyunculu Battlefield hızını ve durmaz aksiyonunu tek oyunculu hikayede kullanmaları güzel olmuş.
Bu ilk konsol Battlefield’ı olmayacak evet, ama tamamen sıfırdan konsol için üretilmiş ilk oyun kendisi. Battlefield: Modern Combat’ın aksine, Bad Company, PC oyuncularının yıllardan beri oynadıkları ve zevk aldıkları Battlefield oynanış tarzına oldukça sadık kalıyor. Tek oyunculu kısımdaki haritalar çok oyunculuda olduğu gibi, haritalar devasa boyutta ve belirli görevler için o bölgenin bir kısmı açık oluyor.
Elbette tek oyuncu yeni ve heyecan verici bir mod olsa da Battlefield için, çok oyunculu keşmekeş serinin vazgeçilmez bir parçası. Yukarıda bahsedilen özellikler ve eklentiler çok oyunculu kısım için de aynen geçerli. Bad Company’de, beta ve domosunda görülen “Gold Rush” modu karşımıza çıkan ilk mod olacak. Tek oyunculu ve çok oyunculu oyun aynı dünya ve kurgusal ülkede geçiyor. Bu da bir evin içine girip soluklanmak isteyen ve yaralarını sarmaya çalışan düşmanınıza yeni grafik motorunun yıkım gücü ile birlikte evi başına yıkarak sürpriz yapabilirsiniz demek oluyor. DICE yapımcıları sadece grafiklere ve silahlara abanmamış, aynı zamanda ışık, gölge ve seslendirmeler de savaş oyunlarına yeni boyutlar katan cinsten. Özellikle kapalı ve açık mekanlar arasındaki ışık ve ses farkları, oyun atmosferine çok başarılı bir katkı yapıyor. Battlefield Vietnam’da çok sevilen bir özellik olan araçlarda radyo dinlemek Bad Company’de de var, bu sefer şarkılardan çok radyo kanalları seçiyorsunuz ki dini radyolardan Rus kanallarına kadar geniş bir yelpaze var, hafiften bir GTA tadı almıyor değil insan. Oyunun diğer müzikleri de bu sefer daha geniş bir yelpazede ve kattığı doku doyurucu.
Çok oyunculu modda oyuncuların seçebileceği sınıflar beş tane. Bunlar da Assault, Demolitions, Recon, Specialist ve Support. Assault klasik taaruz askeri olurken Demolitions patlayıcı uzmanı, Recon keskin nişancı, Specialist sıhhiyeci yahut mühendis, Support ise ağır silahlı ve tedarikçi asker. Gold Rush modunda oyunu kazanmak için karşı tarafın altınlarını ele geçirmeniz gerekiyor, altın zulaları ağır zırhlı oldukları için havaya uçurması zaman alıyor. Altın kasaları yok edildikçe haritanın yeni kısımları açılıyor ve yeni altınlar çıkıyor, onlar yok edildikçe harita daha da büyüyor. İki adet doğma noktası ver seçebileceğiniz, birisi araçların durduğu kendi üssünüzde diğeri ise takımınızın yanında ateşin ortasında. Saldıran taraf altın kasalarını yok ettikçe daha çok takviye puanı alıyor, takviye puanı diğer BF oyunlarındaki "ticket" gibi işliyor, her ölen tekrar doğmak için harcıyor bunu, savunan tarafta ise sınırsız takviye puanı var. Bir sunucuya en fazla 24 oyuncu katılabiliyor. Sunucular ise PC tabanlı. Gold Rush dışında bir de klasik "Conquest" modu var ama bu oyunla birlikte gelmiyor, oyun çıktıktan sonra indirilebilecek.
Muhakkak araçlar olmayan bir Battlefield düşünülemez. Bu sefer jet uçakları yok Bad Company'de ama diğer tüm modern savaş araç ve gereçleri haritalarda hevesli pilot ve makinistlerini bekliyor. Hem konsol kontrolleri için hem de oyuncuların daha az sıkıntı yaşamaları için araç kullanımları daha kullanıcı dostu hale getirilmiş, özellikle her Battlefield cengaverinin öyle ya da böyle zor anlar yaşadığı helikopter kullanımı çok daha kolay, ama usta pilotlar üzülmesin, gelişmiş manevralar ve kullanım teknikleri sizler arkadaşlarınıza güzel güzel hava atabilin diye var. Oyunun genel oynanışı PC’de olduğundan biraz daha ağır, ancak konsol kontrolleri için olabilecek normal seviyede, özellikle yok edilebilen binalar ve çevre ile takım oyunu zaruri hale gelmiş.
Sonuç olarak, alışık olduğumuz, bildiğimiz ve sevdiğimiz Battlefield, gelişmiş bir hali ile üstelik bu sefer farklı bir tek oyunculu hikaye ile konsollarda boy göstereceğe benziyor. Grafikleri Call of Duty 4 kadar şahane olmayabilir, ama kim Battlefield'dan über grafikler istedi ki zaten? Helikoptere atlayıp radyoyu açıp düşmanların tepesine ölüm yağdırmak, bir kaç grafik eksikliğini ve modelleme düşüklüğünü tahammül edilir yapıyor. Battlefield sevip de konsolunda da oynamak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat.
